• 0090 532 2453920
  • yuhayproje@gmail.com

Aylık arşivAğustos 2016

Ben ve mimari ile tanışmam…

Yıl 1989 mimarlık mesleği ile ilk tanıştığım tarih bu değil, daha eskilere dayanıyor. Babamın yaptırdığı ve sattığı madeni çelik ofis eşyalarıyla ilk başlıyor maceram yaklaşık 10 yaşındayım. Ve ilk imalatın tadına, tasarımın güzelliğine, ticaretin her neresi olursa olsun, kaldırım üzerinde kitap satarak veya çay taşıyarak bile yapılabileceğinin farkına vardığım o eşsiz günler.

Ve YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ile 1989`da başlayan gerçek diplomalı mimar olma yolunda ilk adımlarım. Birçok yaptığım projeler de desteğini hep hissettiğim saygıdeğer Babam `YAŞAR YUHAY` sayesinde bugünkü mimari tecrübemi kendisine borçlu olduğumu itiraf etmeliyim. Yurtdışı proje maceralarım, tv programı yapım ve sunum tecrübelerim ile insan yaşamı, mekan ve eşya ilişkileri hakkında edindiğim eşsiz bilgiler ile artık farklı bir platformda sizlerle elele olacağız. Hem evinizdeki dekorasyon şifrelerini çözeceğiz. Eğlenirken düşünecek, bazen de alışveriş yapacağız.

Evimizde bir çocuk var… İMDAT !!!! :)

Şöyle bir sahne hayal edelim bu sefer. Sahne evimiz olsun . Oyuncular da ailemizin bireyleri. Sabah erken bir saatte yataktan kalmışsınız, evde konuşmalar çocuk veya bebek sesleri ve bir koşuşturma. Daha yüzünüzü bile yıkamadan dizinizi bir yere vuruyorsunuz . Aman Allahım nedir bu? Gözünüzün ucuyla bir de bakmışsınız ki çocuğunuz için ortadan kaldırdığınız sivri kenarlı sehpanız. Tamam biraz daha dikkat derken ayağınıza bir şeyler batıyor. İşte bu tam bir kabus. O da ne? Yanlışlıkla yerde unutulan bir oyuncak. Artık uyanık davranmanın zamanı geldi ama sinirleriniz de iyice gerildi. Şöyle bir duş alayım diyorsunuz ama duşun tam ortasında bebeğinizin küveti duruyor. Sanırım çok da hayal etmesi zor bir sahne değil, değil mi? İnsan bir yerden sonra ben nerede yanlış yaptım diye sorgulamaya başlıyor? Çocuk ve bebeklerin eşyaları büyüklerden daha fazla yer kaplayabiliyor maalesef ve onlarsız da olmuyor. İşte tam bu sırada evdeki dekorasyon ve dekorasyona ait pratik çözümler büyük önem kazanıyor, çünkü bizler artık hayatı çok hızlı yaşıyoruz ve bu hızın içinde kendimiz için kolaylıklar yaratmamız büyük önem taşımakta. Yani kısacası bir mimara danışmanızın zamanı geldide geçiyor bile….

 

Ah nerede o güzel evim derken

Herşey yerli yerindeyken

Evet geldi geliyor, hazırlanın derken

Eeee sabah oldu erken

Bebeğimiz kucağımızda dururken

Evimiz gitti elden…..

 

Elbetteki sivri kenarlı sehpamız evin en orta yerinde duramaz veya bebeğin küveti için banyoda yer ayarlamanız gerekmektedir. Ancak eviniz çok büyük olmayabilir . Öncelikle alışveriş sırasında alacağınız eşyaların kullanım açısından pratik olup olmadıklarını incelemeniz gerekmektedir. Ayrıca artık çocuk ve bebek eşyalarının çoğu katlanabilen veya  saklanım kolaylığı olan şekilli materyallerden oluşuyor. Yine evdeki var olan eşyalar da bir takım güvenlik önlemleri alınarak sivri uçlu sehpalar yerine yuvarlak köşeli sehpalara dönüşebiliyor. Ayrıca çekmecelerin içini boşaltmak yerine küçük kilitler takarak onları daha güvenli nesneler haline getirebiliriz.

Ancak unutmayalım ki çocuklarda özellikle erken çocukluk döneminde ortaya çıkan bu çekmece veya dolap karıştırma isteği onların içindeki araştırmacı özelliğin bir sonucudur. Bu özelliği ne kadar durdurursak çocuklarımız o kadar başkalarının liderliğini kabul eder, ve sorgulayıcı ve araştırmacı kişilik özelliklerini geliştirmezler. Anne ve babalar olarak bizler, onların bu özelliğini destekleyici alanlar bırakmalı ancak tehlikeli bölgelerde belirli ve sınırlı sayıda yasaklar koymalıyız.

 

 

Çocuklarımızın hayal güçlerini sınırlamayın….

Çocuklarımızın hayal güçlerini, o renkli, saf,  basit ve sevgi dolu dünyalarını  bebekliklerinden beri yaşadıkları odalarıyla daima canlı tutmaya çalışıyoruz. Acaba neyi doğru neyi yanlış yapıyoruz.

İlk başlangıç bebekken onlar için çözümlediğimiz odalarıdır. Bu odaları yaparken çocuğunuzun büyüyeceğini düşünerek yaptıysanız, tahminimce ilkokul yaşına kadar olan süre için dekorasyonunu eklemelerle ve yatağındaki değişikliklerle çözümlemiş olmuşsunuz demektir. Bence bu alışkanlıklarına bağlı olan çocuklar için iyi bir çözüm olacaktır. Ama yine de odamızı yeniden tasarlayıp, çocuklarımızın hobilerine ve ilgi alanlarını geliştirecek şekilde çözümler üretelim.

Dekorasyona başlamadan önce ihtiyaçlarımızı belirleyelim.

Yatma bölümü, arkadaşı geldiğinde kalması için iki yatak olmalı…

124_large

Giysileri için dolap, kitapları için kütüphane yapılmalı..

Çalışması için masa mutlaka olmalı, hatta masanın altından ikinci bir masa açılması ileride çok faydalı olacaktır…

Bu yazımızda odalarımızdaki renk seçimleri ve renklerin çocukların yaşantısında nasıl rol oynadığını inceleyeceğiz. Çocuk odalarının renkleri canlı ve sıcak olmalıdır. Örneğin krem rengi, çocuk odası duvarlarında her zaman canlı bir kırmızı veya parlak bir pembeden daha iyi duracaktır. Akılda tutulması gereken şey, farklı renk tonlarının, şekillerin ve desenlerin çocukları aşırı derecede uyarabileceğidir.

9b

Naturel duvar fon rengi özellikle oda çok fazla oyuncakla doldurulduğu zaman mekanı rahatlatır. Diğer taraftan, ahenkle düzenlenmiş bir oda, çocuğun düzen anlayışına olumlu etki yapar ve çocuğun erken yaşlarda şekil ve renk duygusunun gelişmesine yardımcı olur. Çocuk yeteri kadar büyüdüğünde kendi odasının rengini seçmekte serbest bırakılmalıdır. Sonuçta o oda ona aittir ve içinde yaşayacak olan da kendisidir.

Renk seçimlerinde ayrıca aşırı parlak renklerin huzursuzluk yaratacağı, koyu renklerde ise çocuğunuza üzüntü hissi vereceğini unutmayalım. Pastel tondaki sarı güneşi,  mavi ise yazın gökyüzünün aldığı rengi hatırlatır. Açık yeşil de çocuğunuzun gelişim sürecinde pozitif rol oynar.

Sıcak renklerin uyarıcı etkisi vardır:
Kırmızı:
Canlandırıcı ve hayat dolu bir renktir.
Turuncu: Duyguları uyarıcı bir renktir.
Sarı: En neşe veren renktir.

Soğuk renklerin sakinleştirici bir etkisi vardır:
Yeşil:
Dengeleyici ve sakinleştirici bir renktir.
Mavi: Yeşil gibi sakinleştirici bir renktir ve uykuya dalmayı kolaylaştırır.
Menekşe Rengi: Sakinleştirici ve huzur verici bir renktir.

9d

Çocuğunuzun oda renginin aydınlatma ile de doğrudan ilişkisi vardır. Koyu renk duvarlar ışığı absorbe ederken, açık renkli bir oda ışığı yansıtacaktır. Ayrıca yaratmak istediğiniz etki için odanın ve ışığın renk seçimi önemlidir. Bebek ve çocuk odası için sadece pastel renkler kullanılır diye bir kural yoktur, önemli olan renkleri doğru aydınlatma ile uyum ve huzur ile biraraya getirmektir. Ayrıca renk aydınlatma mekan ilişkisi konusuna daha fazla önem verenler için; farklı renk özellikli ışık kaynaklarıyla sıcak ve huzurlu bir atmosfer yaratılabileceği gibi, uyarıcı, çalışmaya teşvik edici etkiler de oluşturur.

Selim Yuhay ile Güle Güle Oturun Tv8 Başlıyor

Dekorasyonun Altın Kuralları – 1 –

•  Mobilya seçerken rahatlık ön planda tutulmalı.

•  Mobilyalar sağlamlığının yanı sıra aynı zamanda kullanışlı olmalı. Bu nedenle ‘L’ kanapeler ve geniş koltuklar şimdi moda.

•  Mobilyalar takım olmak zorunda değil. Üçlü bir koltuğun yanına istediğiniz bir tekli koltuğu koyabilirsiniz. Önemli olan bunların bir araya geldiği zaman duvar rengiyle ve yer kaplamasıyla, uyumlu olması.

•  Doğru aydınlatma çok önemli.

•  Az ışık alan bir mekana, tavandan ya da duvarlardan yansıtılan bir ışıklandırma yapılabilir.

•  Kullanılmayacak eşyalar alınmamalı.

•  Kumaş seçerken yıkanabilir, leke tutmayan kumaşlar tercih edilmeli.

•  Mekanın büyüklüğüne ve ışık alıp almadığına göre renkler belirlenmeli. Küçük mekanlarda, yer ve duvar renklerinin mümkün olduğu kadar birbirine yakın olması, o mekanı daha büyük gösterir.

•  Genel olarak açık renkler tercih edilmeli. Göz yoran hardal sarıları, pembeler mazide kaldı.

•  Küçük mekanlar ayna kullanılarak büyük gösterilebilir. Ayrıca küçük odalarda çok koyu resimler ya da uzun dolaplar kullanılmamalı. Daha alçak dolaplar ve yatay çizgiler tercih edilmeli.

•  Mekanları hayat tarzına göre dekore etmek çok önemli. Çok fazla televizyon izleniyorsa ona göre bir düzenleme yapılmalı.

Işık, mobilya ve mekan kullanımı…

Planlanan işlevi estetikten ödün vermeden yerine getiren çözümler, kullanışsız ya da yetersiz mekanları değerlendirmenin en iyi yoludur. Önemli olan, hacim için uygun üniteyi seçmek ya da mekana özel bir çözüm geliştirebilmektir.

     Kimi zaman birden fazla işleve cevap verebilen modüller, mekanlara ferahlık getirilmesine de olanak verir. Küçük mekanların projelendirilmesi mimari veya dekorasyon anlamında birçok detayı ve genel konseptleri çok dikkatli ele almayı ve doğru yorumlamayı gerektirir.

     Küçük bir mekanda gerekli mobilyaları ustaca yan yana, üst üste koyup gerekli fonksiyonları sağlayabilirsiniz, ama sonuca baktığınızda o mekan boğucu, dar, sıkıcı kısaca kullanıcının yaşam kalitesini düşüren bir ev olup çıkar. O nedenle bu tip mekanların planlanmasında öncelik, fonksiyonelliği sağlarken mekanı büyük ve ferah gösterecek elemanları öne çıkarmaya verilmelidir.